Kurşun Attırma (Kurşun Döktürme)

İnsanların madden ve ruhen sıkıntıdan kurtulmak, nazarın etkisini üzerinden atmak, hastalıklara çare aramak için kullandıkları birçok geleneksel pratikler vardır. Bunlardan birisi de kurşun attırmadır. Kurşun attırma (döktürme) ile ilgili yapılan araştırmalar incelendiğinde ülkemizin birçok bölgesinde uygulanmış olmasına rağmen yapılma amacı ve uygulama biçimi yöremizde farklılıklar göstermektedir.

Kurşun attırma pratiği ocaklı (bu işi uzun süredir yapan aile) yaşlı kadınlar tarafından yapılan el verme veya yetkilendirme ile birbirine devredilen nesilden nesile aktarılan geleneksel bir uygulamadır. Kurşun atma işi başkasına devredilecekse bu işi yapan kadın, el vermek (yetki) suretiyle aileden öncelikle gelinine ya da bu işi yapma becerisine sahip olacağına inandığı kadına devredebilmektedir. Kurşun atma için yetki verilmeyenler kurşun atsa bile fayda vermeyeceğine inanılır. Kurşun attırmanın fayda vermesi için hem bu işi yapanın inanması, hem de yaptıranın inanması gerekmektedir.

Kurşun atan kadına kurşuncu denilmektedir.

Kurşun atmada 150-300 gram arasında kurşun madeni ve bir miktar sıvı yağa ihtiyaç vardır. Uygulamayı yapmak için bakır tepsi, altına koyacak elek, kurşunu eritmek için yağ tavası, gaz ocağı veya tüplü ocağa ihtiyaç vardır. Kurşun atma işi hafta içi çarşamba, perşembe cuma günleri yapılır. İlk kurşun atmada istenilen görüntüye rastlanamazsa üç gün içinde tekrarlanır.

Kurşun atan kişi gelen kişiyi kurşun atılacak tepsinin başına oturtur ve sıkıntısını sorar. Kurşun atılacak tepsinin altındaki eleğin içine eğer kişi gelemeyecek kadar hasta ise kıyafeti, nazar için ise bıçak, iş yeri için ise anahtar konulur. Kurşun attıran kişiye sağ elinin başparmağı ile kurşun atılacak olan tepsinin kenarına uygulama bitene kadar dokunması ve dua etmesi istenir. Kurşunu tavaya koyduktan sonra üzerine çok az yağ konur, eritmek için ateşe tutulur. Eriyen kurşun tepsiye hafif eğimle bırakılır. Bazı durumlarda kurşun atılacak kişi aynı yerde ise üzerine bir örtü örtülerek başının üzerinde gezdirilerek atılır. Maraş ve yöresinde kurşunun suya atıldığına az rastlanır. Eğer kurşun suya atılmışsa bu sudan hastaya içirilir. Eline yüzüne sürülür evde bir sıkıntı varsa evin bazı yerlerine bu sudan serpiştirilir. Kurşun atılırken dualar okunur “Fadıma anamın eli benim elim olsun hayırlara vesile olsun inşallah” diyerek tepsiye kurşun atılır. Kurşunun aldığı şekle göre yorumlar yapılır. Kurşun şekli ne kadar düzgün ve parlaksa o kadar iyiye yorumlanır.

Kurşun attırma uygulaması, birçok amaçla yapılmaktadır. Yeni işyeri açan esnaf, rızkının bol olması ve nazardan işyerinin korunması için kurşuncuya giderek kurşun attırır ve şekil almış kurşun parçasını dükkânın görünür yerine asar. Eşler arasında dargınlıkların giderilmesi, gençlerin evlilik yapması, çocuğu olmayan kadınların çocuk doğurması, lohusalıkta kırk basması albasması ile anne ve bebeğin nazardan korunması, yaşam alanlarını etkileyecek doğal afetler için de kurşun attırılır. Bazen attırılan kurşunlar alınarak eve götürülür, evin giriş bölümlerinden görünen bir yere asılarak kötü niyetli insanların ev halkına zarar vermesinin engellediğine inanılır.

İnsanlar bu ve benzeri uygulamaları toplum içinde psikolojik olarak sosyal destek sistemi olarak kullanmıştır. Kurşunculuk yapan kadınlar toplum içinde güvenilen, sır saklayan insanlar olmuşlardır. Emeğinin karşılığını para ile ölçmeyip toplumsal bir görev olarak algılamışlardır. Maddi olarak halkı sömürmeden gönülden ne koparsa onunla yetinerek bu işi yapmışlardır. Günümüzde çok nadir de olsa kurşun attırma işlemi sürmektedir. Evlerde, işyerlerinin duvar, kapı üstlerine asılı eskiden kalmış çeşitli şekiller almış kurşunlar çok az da olsa halen görülmektedir.

 

KAYNAKÇA:

Diğdem LAFÇI-Emine ERDEM, “15-49 yaş grubu evli kadınların doğum sonu dönemde anne ve bebek bakımına yönelik geleneksel uygulamaları”. Gaziantep Medical Journal 2014; 20 (3): 226-36.

Mahmut Bayram ORHAN, Kahramanmaraş Yöresinde Bir Kült Olarak Şifa Ocakları, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Projesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kahramanmaraş 2010. Yaşar ALPARSLAN-Hacı Ali ÖZTURAN, Eski Maraş’ta Örfler, Âdetler ve İctimâi Hayat, Kahramanmaraş 2010, s.194-197.

Ümmüs YÜCEÇAĞLAR İle Yapılan Kişisel Görüşme, (12.12.2018). Hayriye SAVAŞ İle Yapılan Kişisel Görüşme, (12.01.2019).

Fatma SAVAŞ İle Yapılan Kişisel Görüşme, (15.01.2019).

Yorumlar

Yorum yapmak ister misin?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kenar Çubuğu