KARAMARAŞ (Maraş’ın Eski Yerleşim Merkezi)

Karamaraş, Şeyh Adil Mezarlığı’ndan Doğukent’e doğru uzanan ve günümüzde Namık Kemal ve Dulkadiroğlu mahallelerini içine alan eski bir yerleşim merkezidir. Tarihî rivayetlere göre Maraş’ın eski yeri burasıdır. Şehir birkaç defa yıkılmış ve yer değiştirmiştir.

Eski Türkçede kara kelimesinin birçok anlamları var. Bunlar büyük, baş, sert, şiddetli, toprak, fakir, uğursuz, ölüm, yas, mezar, yer ve bir renk gibi. Kara, aynı zamanda Türkçede kara kedi, kara baht, kara toprak, kara sevda, kara haber, kara gün, kara yüzlü, kara ölüm gibi başına geldiği kelimeleri uğursuz, çaresiz ve kötü gibi anlamlara getirmektedir. Eski Türkçede millet anlamına gelen budun kelimesinin önüne gelen kara budun halk anlamına gelir. Şehrinin kurulduğu coğrafi mevki veya surlarının renginden, büyük olmasından, toprak ve yer gibi anlama gelmesinden dolayı da kara kelimesi eklenmiş olabilir. Karahanlılar ve Karakalpaklar gibi Türk devlet ve boylarında da kara kelimesi kullanılmıştır. Karahanlıların başkenti olan Balasagun şehrinin diğer adı Karabalasagun’du. Karakurum, Karahisar, Karaçağda, Karadağ, Karabağ, Karaderbend, Karaâmid gibi coğrafî yer adlarında geçen «kara» kelimesi büyüklük bildirmekte veya şehir, dağ ve kalelerin surları, rengi ve yapısında kullanılan taşların renginden dolayı bu adı almaktaydı. Mesela Diyarbakır’ın eski adı Amîd olup, Anadolu’nun fethinden sonra Türkler buraya yapı ve surlarının koyu renkli volkanik taşlardan yapılmasından dolayı Karaâmid demişlerdir. Eski bir yerleşim merkezi olan Karahisar’a (Afyonkarahisar) Türkler kalenin taşlarından dolayı bu ismi vermişlerdir. Şebinkarahisar (Şarkikarahisar) ve Develikarahisar da (Yeşilhisar-Kayseri) kalelerin taşlarının veya kendisinin kara görünmesinden dolayı bu adlarla anılmışlardır. Yine Anadolu’da yıkılmış, terkedilmiş ve sonradan üzerine yeni yerleşim yeri kurulmuş yerler vardır. Bunlar da Karacaşar (Karacaşehir- Nevşehir) gibi. Maraş’a da Karamaraş denmesinin üç sebebi gözüküyor. Ya şehrin büyüklüğünden dolayı ya surlarında kullanılan taşlardan dolayı ya da deprem veya sel felaketi sebebiyle yıkılmasında dolayı bu ad verilmiş olabilir.

1916’da Maraş’ta Maarif Müdürlüğü yapan Besim Atalay, Maraş’ın eski yerleşim merkezi olan Karamaraş’ın harabelerini gördüğünü, cami, hamam ve kale kalıntılarının yakın zamanlara kadar bulunduğunun söylendiğini ifade eder. Karamaraş’ın şimdiki Maraş’a çeyrek saat uzaklıkta ve yerleşmeye uygun olduğunu belirtir. Atalay, zamanında bu şehir harabelerinin taşlarının sökülerek şehrin güneydoğusunda bulunan Şeyh Adil Mezarlığı’nda kabir taşları olarak dikildiğini yazar. Günümüzde tamamen yerleşim alanı haline gelen ve binaların altında kalan Karamaraş’ın kalıntılarının bölgede bulunan evlerin duvarlarında kullanıldığına şahit olunmaktadır.

Okumanızı Tavsiye Ediyoruz !  MARAŞ VE İLÇELERİNİN İSİMLERİNİN OLUŞMASI

Karamaraş’ta ortaya çıkarılan arkeolojik buluntuların Hititler, Selefkoslar ve Romalılar zamanına kadar gittiği görülmektedir. Geç Hitit devleti olan Gurgum’un başkenti olan Maraş MÖ 7. yüzyılda Asurluların eline geçer. Bu sırada şehrin kale ve çevresinde bulunduğu tahmin edilmektedir. Maraş Kalesi’nde bulunan ve Yeni Asurca ile yazılmış kil tabletler üzerinde bulunan yazılar bunu doğrulamaktadır. Helenistik dönemde şehrin doğuya doğru genişlediği görülür. Bilhassa Karamaraş denilen bölgede Helenistik kültüre (İskender ve sonrası devir) ait mozaik, lahit ve heykeller bulunmuş olup bunlar Maraş müzesinde sergilenmektedir. Komegene Krallığı’na bağlı olan Maraş, MÖ 58’lerde Roma İmparatorluğu hâkimiyetine geçer. Bundan sonra Maraş’ın doğu tarafında Romalılar Germanicia adında yeni bir şehir kurarlar. Günümüzde mozaiklerin bulunduğu Namık Kemal semti eski Germanicia’dır. Roma sonrası bölge Bizans hâkimiyetine geçer. Germanicia bölgesinde Geç Roma ve Erken Bizans dönemi mozaikleri bulunmuştur. 637’de İslam orduları Maraş’ı fethederler. Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında şehir birkaç kez el değiştirir. Mozaiklerin bulunduğu bölgenin bu sırada mı yoksa daha sonra mı tahrip olduğu bilinmemektedir. 944’lerde Maraş, Halep Hamdani emiri Seyfüddevle b. Hamdan tarafından fethedilir. Şehrin surları tamir edilir ve yeni yapılar eklenir. Seyfüddevle’nin surlarını yaptırdığı Maraş şimdiki Karamaraş denilen Şeyhadil Mezarlığı’ndan Namık Kemal semtine doğru uzanan bölgedir. 964’lerde Maraş yeniden Bizans hâkimiyetine geçer. 1086’da Selçuklular Maraş’ı fethederler. 1097’de şehir Haçlıların eline geçer. Haçlılar 1147-48’e kadar devam eden Maraş Haçlı Senyörlüğü’nü kurarlar. Bu süreç içinde Maraş bir ara Danişmentli Beyliği tarafından alınsa da yeniden Haçlıların eline geçer. Haçlı idaresi olduğu dönemde Maraş’ta 1114 tarihinde büyük bir deprem olur. Şehir adeta yerle bir olur ve etraftaki yerleşim birimleri ile birlikte 40000 kişi ölür. Deprem o kadar etkilidir ki Maraş’ın etrafındaki dağlarda bulunan Hıristiyanlara ait manastırlar dahi yıkılır. Bu deprem sırasında Karamaraş denilen mevkide bulunan şehir yıkılır. Halk arasında anlatılan bir rivayete göre de Ahır Dağı’ndan gelen bir sel, Maraş’ı çamur deryası altında bırakarak yok eder. Bunun da doğru olma ihtimali var. Çünkü Karamaraş semtinden çıkan mozaikler yerin birkaç metre altında bulunuyor. Karamaraş denilen eski Maraş hem deprem hem de sel felaketi ile yıkılmış olabilir.

Okumanızı Tavsiye Ediyoruz !  MARAŞ VE İLÇELERİNİN İSİMLERİNİN OLUŞMASI

Selçukluların 1147-48’de Maraş’ı ikinci kez fethiyle birlikte şehir şimdiki alanına doğru gelişmeye başlamıştır. Ancak Maraş merkezde Selçuklulardan kalan bir yapı tespit edilememiştir. Sadece Dulkadir Beyliği dönemi eseri olan Şekerli Camii’nde Selçuklular dönemine ait bir kitabe bulunmaktadır. 1210 tarihli Şekerli Camii’nde bulunan bir kitabede şehrin şimdiki olduğu yerde Selçuklular zamanında var olduğu tespit edilmektedir. Kesin kaynak olmayan ve rivayetlere dayanan iddialara göre Maraş şehrini bu günkü yerine Dulkadiroğlu Halil Bey veya Alâüddevle Bey taşımıştır.

Dulkadir Bey’i Alâüddevle, Maraş’ı bugünkü yerine nakledip yeniden imar etmiştir. Ancak bunun doğru olmadığı anlaşılıyor. Alâüddevle Bey’in vakfiyesinden dedesi Nâsıreddin Mehmet Bey (1399-1442) zamanında Çınarlı Cami yakınında bir medrese yaptırdığı kayıtlıdır. Maraş Ulu Camii’nin Alâüddevle Bey’in babası Süleyman Bey (1442-1454) tarafından 1450’li yıllarda yapıldığı düşünülürse, Alâüddevle öncesi Maraş şimdiki yerindeydi. Bu günkü Maraş Kalesi’nin yapısına bakıldığında Hititler zamanına kadar gidilmektedir. Arapların fethettiği Maraş da bugünkü yerinde olan şehirdir. Son Emevi halifesi II. Mervan’ın tamir ettirdiği kale ve surlar da şimdiki Maraş’tadır.

Maraş şehri Geç Hitit devletlerinden Gurgum’un başkentiydi. MÖ 800’lerde şehrin adı Markasi, Maraeison vs. şeklinde geçmekteydi. Kale ve çevresinde olan şehir, Romalılar zamanında Germanicia adıyla Şeyhadil ve Doğukent arasında bulunan Namık Kemal ve Dulkadiroğlu Mahallesi denilen bölgede kurulur. İslâm-Bizans çatışmaları sebebiyle Maraş harap olunca Seydüddevle şehri yeniden kurar. 1114 depremi ile yerle bir olan Karamaraş tarafındaki şehri, muhtemelen Haçlılar ya da Selçuklular şimdiki yerine yeniden taşırlar. Dulkadirliler zamanında ise Maraş gelişerek şimdiki olduğu alanlara yayılır. Maraş’ın birkaç kez yer değiştirdiğine dair görüşlerin, arkeolojik ve bilimsel verilere dayanmadığı müddetçe varsayımlardan ibaret kalacağı aşikârdır.

 

KAYNAKÇA:

Besim ATALAY, Maraş Tarihi ve Coğrafyası, İstanbul 1339.

Besim DARKOT, “Maraş” İA, Eskişehir, 1997, s. 321.

İsmet CEMİLOĞLU, Dilimizdeki «Kara» Kelimesi Hakkında, Milli Folklor.

Mehmet ÖZKARCI, Türk Kültür Varlıkları Envanteri: Kahramanmaraş, C. I, Ankara 2007, s.272.

N. BAYRAKTAR, “Kara ve Siyah Renk Adlarının Türkçedeki Kavram ve Anlam Boyutu Üzerine”, TÖMER Dil Dergisi, Sayı 126. 2004.

Selman CANPOLAT, Etiler Zamanında Maraş, Maraş 1945.

Serkan ŞEN, “Eski Türkçe’de Gök ile Yerin Adlandırılışında Renlere Dayalı Deyim Aktarmalarından Yararlanma ve Kara Sözcüğünün Kökeni Üzerine, İlmî Araştırmalar, Sayı 24, 2007.

Yorumlar

Yorum yapmak ister misin?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kenar Çubuğu